Türkiye

Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonuna Türkiye Bahai Toplumundan Katılım

Birleşmiş Milletler (BM) Kadının Statüsü Komisyonu'nun (KSK) 65'inci oturumu 15-26 Mart 2021 tarihleri arasında çevrimiçi ortamda gerçekleştirilmiştir. Komisyon bu sene toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve tüm kadın ve kız çocuklarının güçlenmesi için kadınların kamusal yaşama ve karar alma süreçlerine tam ve etkin katılımları için şiddetin ortadan kaldırılması ana temalarına odaklanmıştır.

BM’nin organlarından biri olan KSK, toplumsal cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesi ve kadınların güçlendirilmesi amacıyla kurulmuştur. Temel görevi kadın haklarının siyasi, medeni, ekonomik, sosyal ve eğitim alanlarında geliştirilmesi için Ekonomik ve Sosyal Konseye tavsiyeler sunmak ve raporlar hazırlamaktır. Bu amaçla bilgi alışverişi için forumlar sağlamakta, üye örgütler arasında ortaklıklar geliştirmekte ve BM anlaşmalarının uygulanmasında uluslararası topluma yardımcı olmaktadır.

Kuruluşundan bu yana BM’ye kadın erkek eşitliği alanında katkı sunan Bahai Uluslararası Toplumu her yıl olduğu gibi bu sene de KSK kapsamında düzenlenen etkinliklerde yer almıştır. Her ulusal, etnik, dini, kültürel ve sosyo-ekonomik geçmişten gelen dünya çapındaki Bahaileri temsil eden Bahai Uluslararası Toplumunun, Birleşmiş Milletlerin kendisi ve KSK ile uzun bir geçmişi bulunmaktadır. 1948'de BM'ye kaydolan ve şu anda birçok BM programında aktif rol alan Bahai Uluslararası Toplumu, geçtiğimiz 70 yıl boyunca, toplumsal ve sürdürülebilir kalkınma, cinsiyet eşitliği, insan hakları ve daha birçok alanda BM çabalarını desteklemiştir ve katkıda bulunmaya devam etmektedir.

Pandemi nedeniyle çevrimiçi ortamda düzenlenmesi, KSK’ya bu sene çok daha fazla katılımcının iştirak etmesini mümkün kılmıştır. Dünyanın her yerinden birçok platform, organizasyon ve kurumdan 25,000’den fazla delegenin katıldığı ve 700’den fazla etkinliğin gerçekleştirildiği KSK’ya ülkemiz devlet yönetiminden ve sivil toplumdan katılım oldukça fazla idi. Bahai Uluslararası Toplumunun 49 kişilik delegasyonunda ise Türkiye Bahai Toplumundan 7 delege yer almıştır.

Bahai Uluslararası Toplumu, New York Ofisi 3 Şubat 2021 tarihinde Cinsiyet Eşitliğinin Ruhuna Bir Bakış başlıklı bir film yayınlamıştı. Söz konusu filmde kadın ve kız çocuklarının ilerlemesini sağlayan toplumsal eğitim süreçleri, erkeklerin ve erkek çocuklarının toplumsal cinsiyet eşitliğini geliştirmedeki rolü ve cinsiyet eşitliğini sağlamada dinin rolü gibi konular vurgulanmaktadır. KSK kapsamında filmin izlendiği bir etkinlik düzenlenmiş ve aralarında büyükelçilerin, devlet ve sivil toplum temsilcilerinin de bulunduğu katılımcılar ile birlikte filmin ele aldığı kavramlar hakkında anlayışlar ve deneyimler paylaşılmıştır.

Bahai Uluslararası Toplumu, her sene olduğu gibi bu yıl da KSK’ya resmi bir bildiri sunmuştur. Tehlike ve Barış Anlarında Eşitlik Kültürü için Liderlik başlıklı bu bildirinin içeriğine odaklanan ikinci etkinlikte ise kadınların kamusal hayata katılımı, liderlik modellerinin yeniden değerlendirilmesi ve kadınların kapasitelerinin tam anlamıyla ifade edilebilmesi için fırsatların nasıl yaratılacağı gibi bildirinin ele aldığı konular hakkında fikirlerin paylaşıldığı bir ortam yaratılmıştır.

KSK boyunca sıklıkla ele alınan bir tema olması nedeniyle Türkiye’den katılan bir delege, kadın erkek eşitliğinin tesis edilmesi çabalarına erkeklerin katılımı konusuyla ilgili şunları dile getirmiştir:

Dünya genelinde kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olma mücadelesi ilk başladığı zamanlardan, günümüzden birkaç yıl öncesine kadar, erkekler, çoğunlukla kendi isteksizlikleri sebebiyle, bu konunun dışında kalmış durumdaydılar. Ancak son senelerde kadınların gelişmesinde erkeklerin oynaması gereken role artan bir vurgu yapılıyor. Toplumun diğer yarısı olan biz erkekler, insanlığın refaha ve barışa doğru ilerlemesinde bu kadar hayati bir konu olan kadın erkek eşitliği davasının gayretli destekçileri haline gelmek için geç bile kaldık.

KSK gibi sivil toplum hareketleri yalnızca hükümetleri harekete geçirmekle kalmamakta aynı zamanda bireyin anlayışını da geliştirmektedir ki bu, son derece hayati bir konudur, zira kadın erkek eşitliğinin tesis edilmesi için sadece yasaların konulması ve kuralların belirlenmesi yetmez, bunların hayata geçirilmesi için tüm bireylerde irade, farkındalık ve inisiyatif de geliştirilmelidir. Bu yüzden bu tür girişimler ve çabalar dönüşümün baş aktörleri olan birey, toplum ve kurumlar arasındaki ilişkilerin yeniden değerlendirilmesinde ve güçlendirilmesinde oldukça önemli bir işleve sahiptir.

Türkiye’den katılan diğer bir delegenin KSK’ya dair gözlemleri şu şekildeydi:

Komisyon boyunca birçok konu ele alınmıştır; kadın erkek eşitliği prensibinin hayata geçirilmesinde sadece zihinsel eğitimin değil, aynı zamanda ruhani ve ahlaki bir eğitimin gerekliliği, insanlık olarak ilerleyebilmemiz için erkeklerin ve erkek çocuklarının da eşitlik prensibini hayata geçirmede sahip oldukları sorumluluk, dinin özünde aslında var olmayan eşitsizliğin bertaraf edilmesi için dini literatürün doğru ve tarafsız bir şekilde yorumlanmasının önemi, karar alma mekanizmalarında ve liderlikte hem kadınların sayısının artırılmasının etkisi hem de cinsiyetten bağımsız olarak yeni liderlik modellerinin oluşturulmasının önemi bunlardan sadece birkaçıydı. Konunun bu kadar çeşitli yönleriyle ele alınması, kadın erkek eşitliği prensibinin toplumsal yaşamın tüm unsurlarıyla ilişkisine dair derin imalar içerdiğini gözler önüne sermiştir.

KSK her ülkeden, dinden, inançtan ve ırktan insanların bir araya gelmesine, bu kritik konuda toplumsal düşünceyi ilerletmelerine ve yeni vizyonların doğmasına yardımcı olmaya ve bu yolla insanlığın birliği anlayışına da doğal olarak katkıda bulunmaya devam etmektedir. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda on yıllardır gösterilen dünya çapındaki birleşik çaba ve edinilen başarılar bugün insanlık olarak önümüzdeki meydan okumalara daha umutlu yaklaşmamıza vesile olmaktadır.

Bu yazıyı paylaşmak için: